26 Temmuz 2007 Perşembe

ANNESİZ YAVRUNUN BAKIMI

Annesiz bir yavrunun kaç günlük olduğunu anlamak için göbek kordonuna ve gözlerine bakmamız yeterli olacaktır. Henüz göbek kordonu düşmemiş ve ıslak ise zaten yeni doğmuştur, henüz birkaç saatliktir. Eğer göbek kordonu düşmemiş fakat kuru ise birkaç günlüktür. Yeni doğan yavrunun göbeği ortalama bir haftada düşer.
Göbek kordonunun bakımı:
Günde iki defa batikon kompresi yapılarak bölgenin enfekte olması engellenmelidir. Kordon kuruyunca birkaç gün içinde batikon uygulaması bırakılmalıdır. Göbek kordonu bir çok bakteri ve virus tarafından kolayca enfekte edilebilir. Mikroorganizmaların kontaminasyonunu engellemek için yavruya mutlaka steril bir eldiven ile müdahale edilmelidir. Direkt elle temastan kaçınılmalıdır. Ayrıca yeni doğan yavru bu nedenle çok temiz bir yerde bakılmalı, hatta eczanelerde satılan hasta altı yatak koruyucu örtülerinden kullanılmalıdır.
Yeni doğanın ısıtılması:
Doğum sonrası yeni doğan yavru ıslak olacağından beden ısısı hızla düşmeye, hypotermi, başlar (ortalama 5 derecelik bir düşüş yaşanır) Hypotermiden korumak için yavru hemen kurutulmalıdır. Bu amaçla bir tutam pamuk ile yuvarlak ve yumuşak manüplasyonlarla yavrunun tüm vücuduna masaj yapılır. Bu işlemden sonra sıcak su konulmuş termofor ya da bir pet şişe içine sıcak su doldurur ve bir havluya sarılarak termofor yavrunun altına konur. Termofor veya sıcak su içeren pet şişe yavruya direk temas ettirilmemelidir. Haşlanmalar meydana gelebilir. Termofor 3-4 saat ara ile yinelenmelidir.
Beslenmesi:
Yeni doğan yavrunun göz kapakları henüz kapalıdır ve kulakları duymaz fakat koku ve tat alma duyuları vardır. Yeni doğan yavrunun henüz emme refleksi güçlü değildir. Doğumdan hemen sonraki ilk 12 saatlik süre içinde yavrular beslenmek zorundadır. Her ne kadar karaciğer glikoz depoları dolu doğsalar bile kan şekeri her geçen zaman daha da düşecektir. Bu nedenle doğumdan hemen sonraki beslenme hayati önem taşır. Hypoglisemi ve buna bağlı ölümler gerçekleşebilir.
Kısa süre içinde bir çay bardağı kaynamış ve ılıtılmış su içine bir küp şeker ile hazırlanan solusyondan birkaç damla içirilir ve daha sonra biberon maması verilerek genel durum güçlendirilmeye çalışılır. Beslenmesi için gerekli olan biberon ve biberon maması veteriner klinikleri ve pet shoplarda rahatça bulunabilmektedir. Eğer mama bulamıyorsanız pirinç unu, şeker ve su (veya pastörize inek sütü) ile hazırlanacak bir mama geçici süre kullanılabilir. Ayrıca eczaneden 0-3 aylık bebekler (insan) için olan mamalardan da kullanabilirsiniz. Mamanın tüketim tarihinin dolmamış olmasına mutlaka dikkat edin.
Mamanın hazırlanışı:
Bir cezvede içme suyu kaynatılır ve kaynayan su önceden içi sıcak su ile çalkalanmış biberona boşaltılır. Biberonda bulunan her çizgi için bir ölçek mama konulup topaklar kayboluncaya kadar iyice çalkalanır. Hazırlanan mamadan birkaç damla bileğimize damlatılır, eğer bileğimiz yanmıyorsa yavru beslemeye başlanabilir. Biberon 45 derecelik bir açı ile yavruya verilir. Beslenme sonrası yavrunun ağız temizliği ılık suya batırılmış bir pamuk veya gazlı bez ile yapılmalıdır. Yeni doğan her üç saatte bir beslenmelidir. Bir defada aldığı mama miktarı ilk hafta 2-6 cc., ikinci ve üçüncü haftalarda bu doz biraz daha artarak 10cc.’yi bulur. Dördüncü haftadan itibaren ek gıdaya geçmeye başlanabilir.
Ek gıda olarak piyasada bulunan birinci sınıf püre konserve mamalar yedirilebilir. Ek gıda geçişleri ilk gün günde bir defa ve bir öğünlük olmalıdır, gün geçtikçe biberon mamasının yerine ek konserve gıda verilmelidir. Yavru 5-6 haftalık olduğunda kuru mamaya başlatılabilir. Kuru mama geçişleri de konserve mamada olduğu gibi yavaş yapılmalıdır. Kuru mamada dikkat etmemiz gereken önemli bir nokta; birinci sınıf olması şartının dışında kuru mama kroketlerinin ince ve kolay kırılabilir olmasıdır. Ek gıda olarak pastörize inek sütü verilebilir; fakat süt sulandırılmadan verilmelidir. Burada süt içince ishale neden olan şey, sütün içindeki laktozdur. Yavrularda henüz laktoz toleransı gelişmediğinden sütü sulandırmak yerine verilecek olan süt miktarı az tutulmalı ve yavru tolere ettikçe miktar arttırılmalıdır. Veya marketlerde kolayca bulabileceğiniz laktozsuz sütlerden verebilirsiniz. Süt sulandırıldığında besin değeri düşer. Zaten yavrunun günlük alması gereken protein miktarı süt tarafından yeterli miktarda karşılanabilir.
idrar ve dışkının yaptırılması

Yeni doğanın sfinkterleri henüz gelişmediğinden idrar ve dışkıyı kendi başına yapamaz. Normal şartlarda anne kedi, yavrunun perineal bölgesini diliyle yalayarak idrar ve defekasyonu uyarır. Anne kedi olmadığı için ona bakan kişi her beslenme öncesi ve sonrası yavrunun idrar ve dışkılama işlemini yaptırmalıdır.
Bu işlem için bir parça pamuk, su ile çok az ıslatılarak yavrunun perineal bölgesine yavaş dokunuşlarla idrar ve defekasyon yaptırılır. Pamuk ile masaj genital organdan anüse doğru olmalıdır (yani genital organdan kuyruk altına doğru). Genital organın dışkı ile kontamine olması sonucu üregenital sistem hastalıkları çok kolay gelişebilir.
Gazının çıkartılması:
Karın bölgesine (göbek) kuru bir parça pamuk ile yuvarlak hareketlerle masaj yapılarak gaz çıkartılmaya çalışılmalıdır.
Yavrunun Yatırılması:
Yeni doğanın enfeksiyon ajanları tarafından kontaminasyonunu engellemek ya da en aza indirgemek amacıyla daima temiz bir altlık kullanılmalıdır. Bu amaçla eczanelerde bulunan hasta altı yatak koruyucu örtülerinden kullanmak yerinde olur. Küçük bir sepet ya da kutucuğun içine altta bir havlu ile sarılmış termofor ve onun üzerine hasta bezi konulmuş bir yatak bebek kedi için ideal olacaktır. Yavru içine konulduktan sonra mutlaka sepet veya kutunun üzeri hava alması engellenmeden kapatılmalıdır.Yavru beslenme ve bakım işlemleri haricinde yatağında tutulmalıdır. Yatak koruyucu örtüsü en az günde bir defa yenisi ile değiştirilmelidir. Köpek yavrularında olduğu gibi yatağının altına saat koymak kedi yavruları için gerekli değildir.

Son olarak size bazı ipuçları:
Yavru sürekli niçin miyavlar?Karnı açtır, İdrar ve dışkılama ihtiyacı vardır, Gazı vardır, Isınmaya ihtiyacı vardır...

Hiç yorum yok: